Kitaplar

TilKi, BayKuş, BaKiRe (Yaprak Öz) Kitabı Hakkında Düşüncelerim

Her kitap fuarı döneminde standının önünden geçerken kapak tasarımlarına hayran kaldığım ama kitaplarını almaya cesaret edemediğim bir yayıneviydi Yitik Ülke Yayınları. 2017 yılında Tüyap İstanbul Kitap Fuarında bu korkumu yenip yayınevinin Yaprak Öz tarafından yazılan Tilki, Baykuş, Bakire kitabını almaya karar verdim. Orta boylu bir poşetin içinde para ile satın aldığım bu kitap, hediye olarak konan başka bir kitap ve bir tohum torbası ile benim için önemli bir jest sonrasında kendilerine şans vermemin doğru bir karar olduğunu anladım. Bir de fuarda adının İskender olduğunu söyleyen birinin yayınevinin standını ararken yardımcı olmam sonrasında “Standa gel, sana tohum torbası verelim.” teklifiyle yayınevini kendime daha yakın hissettim.

ISBN 9786059782715

1997 yılında mIRC sörvırlarında #yitikulke kanalıyla projelendirilmeye başlanan, bu dönemde farklı isimle dergi çıkaran bir ekibin daha sonraları Yitik Ülke adıyla profesyonelleşmesi sonrasında kurulan bir yayınevi Yitik Ülke Yayınları. Özellikle kitap tasarımlarına gıptayla bakacağınız, yeni nesil diyebileceğimiz yazarlara şans veren bir yayınevi. İnternet sitesine göre 300’e yakın kitap basan yayınevinin okurlarına dönem dönem (kitap fuarı dönemi gibi) farklı jestleri olduğu da internette dilden dile dolaşan bir dedikodu.

Yitik Ülke Yayınlarının kadrolu yazarı gibi duran Yaprak Öz‘ün yayınevinden 7 kitabı görünüyor. İnternet her ne kadar büyük bir bilgi kaynağı gibi görünse de Yaprak Öz ile bilgilerin her bir internet sitesinde tekrarlandığını göreceksiniz. Ben de aynılarını yazıp bu bilgi kirliliğine yardımcı olmak istemiyorum. Kendisini instagram hesabından takip edebilirsiniz. [bağlantı]

Eşinden boşanan Begüm, kızı Ada’yla yeni bir hayata başlamıştır. Anne-kızın huzurlu günleri, Begüm’ün tesadüfen bulduğu bir deste eski mektubun sahibini aramaya başlamasıyla karanlığa bürünür. Kökü 1950’lere dayanan aile sırrı, yıllardır saklı kaldığı yerden çıkıp, domino taşı etkisiyle kızının ve okul arkadaşlarının hayatını tehlikeye atınca, Begüm içine çekildiği korkunç gizemi çözmek için canını dişine takacaktır.Tutkunu olduğu İtalyan Giallo sinemasındaki filmlerden birinin başrolündedir adeta: Ölü çocuklar, gök gürültülü geceler, gizli günlükler, eski anahtarlar, güzel ve suskun kadınların ürpertici dünyasındadır artık.

Sonunun ne olduğunu bile bile okumaya devam ettiğim bir kitaptı. Kitap, gidişatından ve verilen ipuçlarından “katil kim” sorusunun yanıtını aldığınız ama sanki başka biri çıkacakmış gibi hissettiriyordu. Polisiye olarak düşündüğümüzde, “katil kim” sorusu bakımından okuduğum diğer romanlardan farklı olmadığı ama kitap süresince ters köşeye yatıracak karakterlerin de yokluğu nedeniyle boşuna okudum hissine kapılabilecek bir kitap. Bunun yanında konudan konuya atlarken merak ettirme ve kitabı elinden düşürmeme durumu olduğunu da belirtmeliyim. Bazı polisiyelerde gördüğüm gibi kitapta bahsedilen ama okur tarafından farkına varılmayan ve olay örgüsü bakımından önemli durumların olmadığını da söylemeliyim.

İsminin ve kitap kapağı tasarımlarının çekiciliği, klasik yazarların aksine daha yeni ve genel olarak yetenekli sayılan yazarlara/şairlere imkan tanıması nedeniyle her kitap fuarı döneminde standından ayrılmak istemediğim ve kitaplarını almak istediğim Yitik Ülke Yayınlarının okuduğum ilk kitabıydı. Özellikle aramayacağım ama önüme çıkarsa şans vereceğim bir yayınevi olduğunu bu kitapla anladım. Eğer yine denk gelirsem Yaprak Öze de şans vereceğim.

Not: Son paragraftaki “şans” sözcüğü eleştirmen edasıyla değil okur edasıyla yazılmıştır.