Tanıtım

Mikrop Dergisi Üzerine Düşüncelerim

Her kitapçıya gittiğinizde yeni bir dergi gördüğümüz bu günlerde ilk sayısıyla Mikrop Dergisi‘de raflarda. Geveze‘nin tivitır paylaşımıyla [bağlantı] haberdar olduğum dergiyi sadece Geveze‘nin yazısını okumak için bir kaç D&R‘ı gezerek aradım. En sonunda geçen gün başka dergilerin altına saklanmış bir şekilde buldum kendilerini.

Künyesine baktığımızda bir kaç derginin daha imtiyaz sahibi, tivitır hesabından ve kutsal bilgi kaynağındaki bir kaç içerikten başka hakkında bilgi sahibi olmadığım, Çağdaş Turan. Sanırım kendisi yeni yayınevlerinden Velespit Yayınlarının sahibi ya da sahiplerinden biri. Yayınevinin internet sitesine göre 3 dergisi, sadece birinin birden fazla kitabı olan 4 yazara ait 4 kitabı var.

Dergiye geri dönersek; bu dünyaya uzak olmam, yazanı değil yazılanı önemsemem, okumayı sevmem gibi bazı nedenlerden olsa gerek yazar ekibinin çoğunu ilk defa duydum. Selda Bağcan‘ı, Ali Poyrazoğlu‘nu, Sevinç Erbulak‘ı, Geveze‘yi, İlkay Akkaya‘yı… ismini ilk etapta hatırlamadığım bir kaç kişiyi es geçersek yazarların hepsi benim için yeni. Dergide gördüğüm tek yenilik bu değil.

Mesela dergiyi elinize aldığınızda ilk anda biraz şaşıracaksınız. Çünkü derginin arka kapağı yok. Her iki tarafta ön kapak. Derginin ortasına geldiğinizde ister istemez derginin o hale göre tersinden yeniden başlamanız gerekiyor. Tam ortasına derginin, bir bulmaca koymuşlar dergiyi okuyup okumadığınızı sınarcasına. Ve oldukça fazla görsele sahip bir dergi. İllüstrasyon zehirlenmesi geçirebilirsiniz dergiyi okumaya çalışırken. Bir de yine çift taraflı bir poster hediyesi var bu sayısında. Bir tarafında Ferhan Şensoy’u, diğer tarafında Selda Bağcan’ı konu edinen illüstrasyon olan.

Dergi içeriğindeki başlıklar, konular gibi klasik başlıklara benzemiyor. Tuvalet Tipolojileri Bağlamında Alaturka, Duygusal Hazımsızlık, Cenap Şahabettin’de Entropi Kavramı Üzerine… Üstüne üstlük bu ilginç başlıklı ilginç yazılar uzun ve boğucu değiller. Belki de derginin en büyük eksiği toplu taşımada okumak için cebimizde ya da göze batmadan elimizde taşıyamayacağımız kadar büyük olması. Öyle olsa her bir kaç durakta sindirircesine bir yazıyı okuyabilirsiniz.

Dergi içinde çok fazla reklam yok. Diğer dergilerde oran nasıldır bilmiyorum ama kapaklar dahil 56 sayfa derginin 5 sayfasında reklam var. Derginin illüstrasyonlarından, kağıt kalitesinden olsa gerek reklamlar derginin içeriğiymiş gibi görünüyor.

Dergiyi biraz fazla övdüğümün farkındayım. Daha sonraki sayılarını okumadan düşüncemin netleşeceğini sanmıyorum. Dergini Velespit Yayınları ile bağlantılı olduğu varsayımıyla Velespit Yayınlarının internet sitesindeki 4 kitabı da satın alıp okumaya karar verdim. Eğer kitaplar güzelse ve dergi de bu çizgisini bozmaz ise her yeni ayısı alınacak dergiler listeme giren 2. dergi olacak kendisi.

Dergi 2 ayda bir yayınlanacakmış. Bir sonraki sayısını Mart ayında bulabilirsen alıp okuyacağım. Zaten ucuz bir dergi. 10 lirayla ekmek almaya çıkıp bir dergi bir ekmek ile eve dönebilirsiniz. Yani dergi sadece 9 lira.

Bir de dergiyi almamı sağlayan Geveze‘nin yazısını seslendirdim. İsterseniz dinleyebilirsiniz. İlk ses kaydım ve amatör ekipmanla ses kaydı yapmam nedeniyle eleştirmezseniz sevinirim.

Not: Derginin ilk 100 tivitır takipçisinden biri olarak bu ilk 100’e bazı jestler yapması gerektiğini düşünüyorum. [bağlantı]