Ütopya

Seçimlerde Temsiliyetin Artması

Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi seçimlerinde adaylardan birinin dedikleri ile Türkiye’de seçimlerde temsiliyetin tam anlamıyla sağlanamadığı düşüncesi kafamda yeniden şekillendi. Her ne kadar bu düşünce bir meslek odası seçiminde aklıma -yeniden- gelse de benim düşüncem daha geneldi.

Seçim sonuçları açıklanırken listenin sonunda olmadığı halde seçim barajı denen sistem nedeniyle meclis dışı kalan partilere oy verenlerin mecliste temsil edilmemesi beni hep üzmüştür. Hatta bir dönem MHP’nin baraj altında kaldığını gördüğümü ve üzüldüğümü hatırlıyorum.

Seçimlerde ve sonucunda temsiliyetin artması için öncelikle baraj sisteminin kalkması gerekmektedir. Ama baraj sisteminin kalkması demek mecliste ortak karar alınamaması demek olabilir. Bu nedenle bunun da bir şekilde çözümü bulunmalıdır.

Seçimlerde ve meclislerde temsiliyet ile ilgili araştırma yaparken Liberal Demokrat Partinin bu konuyla alakalı düşüncesi oldukça hoşuma gitti. Öngörülen sistemle hem bir şekilde birliktelik sağlanacaktı, hem de milletvekilleri ister istemez halktan kopamayacaklardı.

Öncelikle uyarayım, LDP‘nin bahsettiği sistemi tam anlamıyla anlatmayacağım. Hatta kendime göre yorumladığım için muhtemelen aynısı da olmayacaktır.

Seçimler Nasıl Olmalıdır?

Meclis milletvekili sayısı ve nüfus göz önüne alınarak seçim bölgeleri illere ilçelere göre değil, nüfusa göre ayarlanmalıdır. Bu ayarlama yaklaşık değerlerle her 1 milletvekili için 1 seçim bölgesi şeklinde ayarlanmalı. Olabildiğince düz ve basit matematikle anlatayım. Türkiye nüfusunun 80.000.000 olduğunu varsayalım. Meclisteki milletvekili sayısı da 800 olsun. Basit bir matematikle (80.000.000/800) her 1 milletvekili için ortalama 100.000 kişinin oy vermesi gerecektir. Yani 100.000 nüfuslu Bayburt’ta 1 seçim bölgesi kurulurken, 1.100.000 nüfuslu Van için 11 seçim bölgesi kurulacaktır. 100.000 nüfuslu Samsun’un Canik ilçesinde de 1 seçim bölgesi kurulacaktır.

Seçim dönemi ise 2 aşamalı olmalıdır. 1. aşamada, seçim bölgeleri için belirlenecek asgari şartları sağlayan her bir parti ya da bağımsız aday seçim için aday gösterebilmelidir. 1. aşama sonucu için her seçim bölgesindeki en fazla oy alan ve seçim yasası ile belirlenecek -bence 2 tane uygun, %50’yi aşan seçilir- adaylar 2. aşamaya girmeye hak kazanmalıdırlar.

2. aşamaya geçmeden önce ise seçime girmeye hak kazanan adaylar seçim dışı kalan milletvekili adaylarının oylarını da alabilmek için ister istemez kendinden daha az oy alan adaylarla birliktelik kuracaklardır. Bu birliktelik belki danışmanlık, belki yol göstericilik, belki sadece manen destekleme şeklinde olabilir. Hatta milletvekilleri için azami danışman sayısı belirlenerek bu sistemin resmileşmesi de sağlanabilir.

Kendinden daha az oy alanlarla birliktelik kuran fazla oy alan aday söylemlerinde de değişiklik yapmak zorunda kalacaktır. Dolayısıyla yerelin isteklerine boyun eğmek zorunda kalacaktır. Bu şekilde milletvekili halk tarafından daha rahat kontrol edilebilecektir.

Yüksek oy alan adaylar olabildiğince fazla az oy alan adayla ilişki kurarak 2. aşamada en fazla oyu almayı garantilemeye çalışacaktır. 2. aşamada en yüksek oy alan kişi ise o seçim bölgesinin milletvekili olarak mecliste yerini alır.

Sistemin Eksileri ve Artıları

Eksiler Artılar
  • Eşit nüfuslu seçim bölgelerinin oluşturulamaması ya da 2 il(çen)in 3, 3 il(çen)in 4 seçim bölgesine bölünmek zorunda kalınması.
  • 2. aşamada en yüksek oy alanlara dahil olan az oy alan adayların seçim sonrası önemsenmemesi.
  • 2. aşamada en yüksek oy alanlarla onlara dahil olan az oy alan adayların seçim sonrası anlaşamaması.
  • Yerelden kopamayan milletvekili.
  • Yerelin isteklerine uymak zorunda olan milletvekili
  • Partiler arası restleşmenin azalması
  • İş için değil millet için efor sarf etme zorluğu
  • Milletvekillerinin diğer partilerce daha rahat denetlenmesi

Sonuç

Bir takım eksiklikleri, uyum zorlukları olsa da meclisteki karar mekanizmasında köklü bir değişiklik yapmadan olabildiğince fazla kişinin temsil edilebileceği meclisin göreve gelmesini sağlayabilecek bir sistemdir. Sistemin artıları eksileri tartışılabilir. Sistem, bu konuda yetkin kişilerce daha kullanılabilir hale getirilebilir.

Türkiye’de 1946 sonrası uygulanan seçim sistemleri derlemesi için BBC’nin ilgili yazısını okuyabilirsiniz. Konuyla alakalı düşüncelerinizi yorum kısmında belirtebilirsiniz.