Doğaperest

Kamp Yaparak Diğer İnsanlardan Nasıl 5 Adım Öne Geçeriz?

Herkesi gördüğümüz ama kimsenin bizi görmediğini düşündüğümüz, görenlerin de anlamadığını düşündüğümüz, anlayanların da çare olmadığını düşündüğümüz çevremizden bir kaç gün uzaklaşmanın belki de en hayali yoludur kamp yapmak. Neredeyse her bir bireyin hayallerinin bir köşesinde bulunur ya da bir zamanlar bulunmuştur.

Peki kendi hayalimizi gerçekleştirerek diğer insanlardan nasıl 5 adım öne geçebiliriz?

Huzur

Her zaman gördüğümüz ya da bir daha göremeyeceğimiz kişilerin etrafımızda olması, onların birbirleriyle ilişkileri, bizim onlarla ilişkilerimiz tam istediğimiz gibi gitse bile bir bıkkınlık, bir huzursuzluk doğurabilir. Doğa tüm bu huzursuzlukları alıp götürecektir.

Dinlenme

Yaşadığımız şehrin büyüklüğü, yaptığımız işin zorluğu ile alakalı olmayan ya da olan yorgunluklarımız olabilir. Ne olursa olsun, bir çadırın içinde, tüm dünyadan uzak ama onun kalbinde geçirilecek bir kaç gün üzerimizde birikmiş tüm yorgunlukları alıp götürecektir.

Özgürlük

Bir günümüze göz gezdirelim:

Sabah işe gidebileceğimiz bir saatte uyandık. Neredeyse her şehirli gibi aç olmadığımızı düşünüp kahvaltı yapmadan işverenin izin vereceği kıyafetlerimizi giyip yola çıktık. Otobüsün-servisin saatine yetişebilmek için koşturduk. Otobüse-servise bindik ve oturabilirsek biraz uyukladık. İş yerine en yakın durakta-yerde indik. İş yerine gidip iş arkadaşlarımızın, amirlerimizin ve özellikle patronumuzun yönlendirmesiyle işimizi yaptık. Hatta onların istediği saatte yemeğe çıktık. Mesaimiz bitince de otobüsle/servisle eve geri döndük. Arkadaşlarımızdan birini aradık ya da o(nlar) bizi aradı. Ortak karar verdiğimiz bir yerde buluştuk. Konuştuk. Gün bitti ve evimize döndük.

Dikkatinizi çektiyse yaptığımız her bir iş dolaylı yoldan dahi olsa bir şekilde başkalarının isteğine göre şekillendi. Arkadaşımızla konuşurken onun dediklerine göre konuşmamız değişti, patron o saatte izin verdiği için yemeğe gittik. İşimizi yaparken arkadaşlarımızın yönlendirmeleriyle bir şeyler yaptık.

Sözün özü özgür değiliz.

Kampta ise kişilerin yönlendirmeleriyle değil de, vücudumuzun, zihnimizin, bedenimizin yani kendimizin isteğiyle bir şeyler yapabileceğiz. Karnımız acıktı diye yemek yiyeceğiz. Yorulduğumuz için uyuyacağız, dinlendiğimiz için uyanacağız ya da gün doğumunu izlemek için.

Klişeler

Filmlerde, sohbetlerde insanların kampta yaptıkları-anlattıkları şeyler hoşumuza gitmiştir. Hatta yapmak da istemişizdir.

Kamp ateşi bunların içinde en klişesi. Kamp ateşini yakıp yanındaki taşın üstünde mantar kızartırken diğer bir yandaki demlikte çay kaynatarak güzel zaman geçirebiliriz.

Eğer kampa tek değil de arkadaşlarımızla gittiysek ateş başı ya da çadır sohbetleri eğlenceli olacaktır. Hatta bu sohbetin ilgi duyduğunuzu kişiyle olması kamp sırasında sizi şaşırtabilir.

Keşif

Doğa, insanın kendini dinleme yeridir. Duygularımızın yoğunlaşabileceği, sezgilerimizin canlanabileceği durumlar görülebilir.

Yabani hayvanların etrafınızda gezdiğini bilmek sizi korkutabilir de, heyecanlandırabilir de, mutlu edebilir de. Gökyüzü izlemek sizin şair kimliğinizi ortaya da çıkarabilir, şair kimliğiniz olmadığını da. Az malzemeyle tam damak tadınıza uygun yemekler de yapabilirsiniz, ya da az malzemeyle neler yapabileceğinizi görürsünüz. Belki de çok yaratıcısınız. Böcekleri, bitkileri, onların birbirleriyle uyumunu keşfedebilirsiniz.

Sonuç…

Diğer insanlardan en az 5 adım öne geçip onların hayallerini anlattıklarınızla süsleyebilirsiniz. Hatta onlardan sakladığınız 1 adımı da yani kamp yapmayı da eklersek 6.