Kültür Yolculuğum

Tülsü Oyunu Hakkında Düşüncelerim

Yeni tiyatro sezonunun açılmasının heyecanı ile sezonda gösterilecek oyunlara bakarken özel bir tiyatronun Aziz Nesin‘in çok sevdiğim hikayesi Tülsü’yü Sevmek ile ilgili bir oyun sergileyeceğini gördüm. O anki heyecanımı anlatamam. Elim ayağım birbirine dolandı. Oyunun tarihine bakmak istedim, beceremedim. Oynanacağı tiyatroya bakayım dedim, tam olarak yerini anlamadım. Heyecanımı dağıtmak için ayağa kalktım ve bulunduğum yerde bir kaç tur attım.

Yeniden masama oturduğumda gayet sakin bir şekilde oyunu araştırmaya başladım. Oyun internet sitesi olmayan, twitter ve instagram profillerinde işlerini paylaşan Tiyatro Karakutu adlı bir topluluk tarafından sahneleniyordu. Oyun Mahal Galata adlı bir mekandaydı. İlk oyun 20 Eylül 2019 saat 20:30‘daydı. Her ne kadar oyunu ilk gördüğümde heyecanlanmış olsam da ilk kez duymuş olduğum bir tiyatro toplululuğunu ve mekanı araştırmaya karar verdim.

Twitter profilinden (@tiyatrokarakutu) pek bir şey elde edemedim. Genel olarak etkileşimleri bir kaç tiyatro ve sanat hesabıyla, kendisiyle, oyunlarını sahneledikleri mekanlarla ve biletix’leydi. Bu yazıyı yayınladığım tarihte ise uzun süredir beğeni yapmamıştı. Instagram profilinde (@tiyatrokarakutu) ise sadece oyun paylaşımları vardı. Sabitlenmiş hikayelerinde izleyiciler ile etkileşimlerini paylaşması güzel olurdu ama yoktu. Hem twitter, hem de instagramda paylaştığı internet sitesi ise aktif değildi. Yani, ilk etapta ekip beni hüsrana uğratmıştı.

İkinci adım olarak oyunun sahneleneceği mekanı araştırmaya başladım. Twitter profili @tiyatrokarakutu’dan farksızdı. İlk bir kaç etkileşimi ve beğenisi haricinde bir kaç tiyatro ve sanat hesabıyla takılmıştı. Instagram profili daha güzeldi ama. En azından sabitlenmiş hikayeler daha fazlaydı. Paylaşımlar ise neredeyse aynıydı. Mekan ile ilgili fotoğraflara baktığımda ise aydınlatıcı bir bilgi yoktu. Mekan ile alakalı öğrendiğim ve tekrarladığım tek şey Galata Kulesi’ne bir kaç dakikalık mesafede olmasıydı.

Oyun ile ilgili çok fazla bilgiye ihtiyacım yoktu çünkü hikayeyi neredeyse ezberlemiştim. Oynayanlara bakayım dediğimde tiyatrolar.com.tr‘ye göre oyun 3 oyuncu tarafından oynanıyordu ve oyuncuların ikisinin fotoğrafı dahi yoktu. Fotoğrafı olan oyuncu aynı zamanda yönetmendi. Yaptığım kısa araştırma sonrasında fotoğrafı olmayan iki oyuncununda oynadığı oyun sayısı oldukça azdı, yenilerdi, muhtemelen evlilerdi. Oyunun görsellerinden her ikisininde fotoğrafı görmüştüm ama ne olursa olsun kısıtlı bir bilgiye sahiptim. Hem yönetmen, hem oyuncu olan Egemen Sancak ise oldukça deneyimli görünüyordu.

Çok fazla “ama”m olmasına rağmen hikayeye ve Aziz Nesin’e güvenim tamdı ve en acemisi bile bu hikayeyi mahvedemezdi. Oyun için bir kaç arkadaşımı da ayarttım ve ilk gösterime biletlerimi aldım.

Bu uzun hikayeden sonra gelelim oyuna. Az önce de yazdığım gibi Aziz Nesin ve hikayeye güvenim tamdı. En acemi olan bile mahvedemezdi. Bu endişem boşunaymış. İlk etapta hata olduğunu düşündüğüm ama tekrarlandıkça özellikle yapıldığını gördüğüm benzer hareketler haricinde gözüme çarpan bir şey olmadı. Oyuncular karakterlerinde, oyunun da hakkını veriyor. Zaman zaman hikayenin içindeymişim gibi hissettim. Hikayeye ek çok fazla şey olmasa da farklı bir platformda görmek istediğim bu hikayenin oyununu da çok beğendim.

Mekan ile ilgili söyleyeceklerim ise biraz kötü. Öncelikle mekan bir binanın bodrum katı. Cep telefonu genel olarak çekmiyor. Oldukça küçük bir mekan. Yaklaşık 30-40 kişi anca alır. Eğer harita ile gidecekseniz sizi yanlış yola saptırabilir. Galata Kulesinin girişine geldiğinizde merdivenlerin hemen karşısında yer alan Cafe Gündoğdu adlı kahvehane bozması cafenin yanındaki sokaktan girin. Sokağı devam ettiğinizde tam sağ yaptıktan sonra soldaki ikinci merdivenlerin bulunduğu apartman Mahal Galata’nın bulunduğu yer. Hatta apartmanın adı da Derya İş Hanı. Bekleme salonu yok, oldukça basık bir mekan. Bu nedenle oyunun başlamasına 5 dakika kala gitseniz bile olur.

Yaklaşık 45 dakika süren oyundan zevk almadım dersem yalan olur. Mekanın ufak tefek eksileri haricinde bir sıkıntım da yoktu. Yani; Tülsü’yü seviniz, izleyiniz.